TARİHİ
Kuzey Avrupa’da bulunan bu ülke, İskandinav Yarımadası’nın batı kıyısında yer alır. Ülkenin doğusu İsveç ile sınır oluştururken, kuzey kıyısı Kuzey Buz Denizi’ne kıyısı bulunur. Batıda ise bu ülkenin sahil şeridi, Atlas Okyanusu’nun bir bölümü olan Kuzey Denizi’ne açılır. Ülkenin sahil şeridi oldukça girintili çıkıntılıdır ve bu durum ünlü fjordlarını oluşturur. Fjordlar, deniz suyunun iç kesimlere kadar uzandığı derin vadilerdir ve Norveç’in coğrafi özelliklerinin önemli bir parçasını oluşturur.
Batıda yer alan dağlık bölgeler, Norveç’in en yüksek zirvelerine ev sahipliği yapar ve buzullarla kaplıdır. Doğuda ise daha düz araziler ve göl bölgeleri bulunur. Bu çeşitli coğrafi özellikler, ülkeye eşsiz doğal güzellikler ve açık hava etkinlikleri için birçok fırsat sunar. Doğa severler için dağcılık, kayak, denizcilik ve doğa gözlemi gibi etkinlikler bu coğrafi çeşitliliği kullanır.
İskandinav Yarımadası’nın batısında yer alan bu ülke, tarih boyunca çeşitli dönemlerde farklı krallıkların, birliklerin ve hükümet biçimlerinin etkisi altında kalmış bir ülke olarak dikkat çeker. Bu ülkenin tarihi, binlerce yıl öncesine, taş devrinden itibaren uzanır. İlk yerleşimciler, kıyı bölgelerine ve iç kesimlere yayıldılar ve tarım, balıkçılık ve ticaret gibi faaliyetlerle geçimlerini sağladılar.
Ancak bu ülkenin tarihi özellikle Viking Çağı ile büyük bir dönüşüm yaşadı. 8. ila 11. yüzyıllar arasında, Vikingler denizlerde hızla yayıldılar ve farklı bölgelere yerleşimler kurarak ticaret ağları oluşturdular. Bu dönemde Vikingler, denizcilik yetenekleri, cesaretleri ve keşif ruhları ile tanınıyorlardı. Vikingler, coğrafi keşiflerin yanı sıra kültürel etkileşimlere de öncülük etti.
Ancak Viking Çağı sona erdikten sonra bu ülke, farklı krallıkların ve hükümet biçimlerinin etkisi altına girdi. 14. yüzyılda, bu ülke, İsveç ve Danimarka ile birleşerek bir birlik kurdu. Ancak bu birlik sık sık gerilimlerle doluydu ve bağımsızlık arayışlarına neden oldu.
1814 yılında, bu ülke, Napolyon Savaşları’nın sona ermesiyle bağımsızlığını ilan etti. Ancak bağımsızlık kısa sürdü ve yeniden birleşti. Bu birlik, 1905 yılında barışçıl bir şekilde sona erdi ve bağımsız bir ulus olarak yeniden kuruldu. Bu dönemde, bu ülke demokratik bir monarşi olarak yeniden düzenlendi ve yeni başkent oluştu.
- yüzyılın başlarında bu ülke, uluslararası sahnede aktif bir rol oynamaya başladı. I. Dünya Savaşı sırasında tarafsız kaldı ve uluslararası barışı teşvik etti. Birleşmiş Milletler ve NATO gibi uluslararası organizasyonların kurucu üyelerindendi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası’nın işgali altında zorlu bir dönem geçirdi, ancak savaşın sona ermesiyle bağımsızlığını yeniden kazandı. Savaş sonrası dönemde bu ülke, ekonomisini güçlendirmek ve refahını artırmak için büyük çaba harcadı.
1960’ların sonlarına kadar uzanan en önemli dönüm noktalardan biri bu ülkenin zengin doğal kaynaklarını keşfetmesiydi. Petrol ve doğalgaz rezervleri ülkenin ekonomisini büyük ölçüde zenginleştirdi ve bu, kamu hizmetlerine, eğitime, sağlık sistemine ve sosyal refaha büyük yatırımlar yapılmasını sağladı.
Günümüzde bu ülke, sadece ekonomik refahıyla değil, aynı zamanda çevre koruma, eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal refah gibi alanlardaki yüksek standartlarıyla da tanınır. Aynı zamanda doğal güzellikleri, muhteşem fjordları, buzulları ve ormanlarıyla ünlüdür.