Sıkça Sorulan Sorular
Hac Nedir 2024? – Hac Nasıl Yapılır 2024? -2023 Hac Hakkında Herşey
Hac, İslam dinindeki beş şarttan biri olan ve müslümanların kutsal şehri olan Mekke’ ye giderek belli ibadetleri yerine getirdiği bir vazifedir. Her yıl Zilhicce ayının 9. ila 13. günleri arasında gerçekleştirilir. Hac ibadeti, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Mekke’deki Kabe’yi inşa etmeleri ve Allah’ın emirleri doğrultusunda bir dizi ibadeti yerine getirmelerine dayanmaktadır. Hac, Müslümanlar için önemli bir ibadettir ve Allah’a karşı birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu hissettirir. İbadet, sadakat, tevazu, kardeşlik ve bağışlama gibi İslam’ın temel değerlerine vurgu yapar. Hac, Müslümanların hayatındaki kötü alışkanlıkları terk etmelerine ve kendilerini yenilemelerine yardımcı olur. Hac ibadeti, Kurban Bayramı’nın ilk gününde kurban kesilmesi, Arafat Dağı’nda dua edilmesi, Şeytan taşlama, Kabe’nin tavaf edilmesi ve saçların kesilmesi gibi çeşitli ibadetlerden oluşur. Hac, her Müslümanın hayatında en az bir kez yapması gereken bir ibadettir.
İslam’ın 5. şartı hacdır. Yani gücü yetenin ömründe bir kere, Kâbe-i Muazzama’ya gidip, oraya mahsus ibadetleri yapması farzdır. İkinci ve daha sonra yapılan haclar nafile olur. Hac, ıstılahta, belli bir yeri, belli bir zamanda, belli şeyleri yaparak ziyaret etmek demektir. Bu belli şeylere Menâsik denir. Menâsikten herbirine Nüsük denir. Nüsük, ibadet demektir.
Gücü yetenin, ömründe bir kere Kâbe’ye gidip, oraya mahsus ibadetleri yapması farzdır. Daha sonra yapılan haclar nâfile olur. Farz olan hacca gitmeye çalışmalı. Bir kere farz olan haccı yapmak, 20 kere Allah yolunda savaşmaktan daha sevabdır. Hadis-i şerifte, (Hac, suyun kirleri temizlediği gibi, günahları yok eder) buyuruldu. (Taberânî)
Üç türlü hac vardır:
1- İfrad hac: Bu haccı yapana müfrid hacı denir. İhrama girerken, yalnız hac yapmaya niyet eden kimsedir. Mekke’de oturanlar, yalnız müfrid hacı olur.
2- Kıran hac: Bu haccı yapana karin hacı denir. Hacla umreye birlikte niyet eden kimsedir. Önce umre için tavaf ve sa’y edip, sonra ihramını çıkarmadan ve tıraş olmadan, hac günlerinde hac için, tekrar tavaf ve sa’y yapar.
3- Temettü hac: Bu haccı yapana mütemetti hacı denir. Hac aylarında, yani Şevval, Zilkade, Zilhiccenin ilk on gününde umre yapmak için ihrama girip, umre için tavaf ve sa’y yapıp ve tıraş olup ihramdan çıkar. Memleketine gitmeyerek, o sene, Terviye gününde veya daha önce, hac için ihrama girerek müfrid hacı gibi hac yapar. Yalnız, tavaf-ı ziyaretten sonra da sa’y yapar.
Karin ve mütemetti hacıların şükür kurbanı kesmeleri vacibdir.
Temettü veya kıran haccı yapanlardan, kurbanlık hayvan bulunmaması veya alınamaması sebebiyle, kurban kesme imkânı olmayanlar, üç gün hac esnasında, yedi gün hacdan sonra olmak üzere on gün oruç tutarlar. İlk üç günün, ihrama girdikten sonra, hac ayları içinde ve kurban bayramının ilk gününden önce Mekke’de tutulmuş olması zorunludur. Kurban kesme imkânı elde edilebileceği ümidiyle, bu üç günlük orucun son vaktine kadar geciktirilmesi yani Arefe günü tamamlanmak üzere 7, 8 ve 9 Zilhicce günlerinde tutulması efdaldir. Temettü haccında bu oruç henüz hac için ihrama girilmeden, umre ihramından sonra da tutulabilir.
Sual: Haccın şartları nelerdir?
CEVAP
Haccın vücub ve eda şartları vardır.
Vücub şartları şunlardır:
1- Müslüman olmak.
2- Kâfir ülkesinde olanın, haccın farz olduğunu işitmesi.
3- Akıl baliğ olmak.
4- Hür olmak.
5- Nafakadan fazla olarak, hacca götürüp getirecek ve evindekilere yetecek kadar parası olmak.
6- Hac vaktinin gelmiş olması. [Hac vakti, arefe ve bayram günleri olmak üzere, 5 gündür.]
7- Hacca gidemeyecek kadar, kör, hasta, ihtiyar ve sakat olmamak.
Eda şartları da şunlardır:
1- Hapsedilmiş veya yasaklı olmamak.
2- Hac için gideceği yolda ve hac yerinde selamet ve emniyet olması.
3- Kadının, kocasının veya ebedi mahrem akrabasından fâsık ve mürted olmayan akıl baliğ veya mürâhık bir erkekle beraber gitmesi lazımdır. Bunun yol parasını verecek kadar, kadının zengin olması da lazımdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kadın, yanında bir mahremi olmadan hacca gidemez!) [Bezzar]
[Şafii’de, mahremsiz olarak, kadınlar farz olan hacca gidebilir. Kadının mahreminin hac yolunda ölmesi, Şafii’yi taklit etmesi için özür olur.] Erkeksiz kadın hacca gidemez. Giderse, haccı sahih olursa da, haramdır.
Erkeğiyle gidince de, otelde, tavafta, say’da ve taş atarken, erkekler arasına karışması haccın sevabını giderdiği gibi, büyük günaha da girer.
4- Kadın, iddet halinde olmamak.
[Vücub şartları bulunmakla beraber, eda şartları da kendisinde bulunanın, o yıl hacca gitmesi farz olur. O yıl, hac yolunda ölürse hac sâkıt olur. Vekil gönderilmesi için vasiyet etmesi gerekmez. O yıl gitmezse, günah olur. Sonraki yıllarda, hac yolunda veya evinde hasta, hapis veya sakat olursa, yerine başkasını, bedel [vekil] göndermesi veya bunun için vasiyet etmesi gerekir. Vekil gönderdikten sonra iyi olursa, kendinin gitmesi de lazım olur. Sonraki senelerde hacca giderse, tehir günahı af olur.]
Hac için zenginliğin ölçüsü
Sual: Hacca gitmek için nisab nedir? Zekât nisabına malik olanın hacca gitmesi farz mıdır?
CEVAP
Zekât nisabına malik olmasa da, ihtiyacından fazla olarak, hacca götürüp getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar parası olana, diğer şartlar da kendisinde varsa, hacca gitmek farz olur.
İhtiyaç eşyasının birincisi nafakadır. Nafaka, mutfak eşyasıyla birlikte yiyecek, giyecek ve ev eşyasıyla evdir. Binek hayvanı veya arabası, sanat aletleri, meslek veya ders kitapları da ihtiyaç eşyası sayılır. Bir senelik yiyecek veya parası, nafaka sayılır. Tüccarın, esnafın, çiftçinin kendi memleketlerinde âdet olan sermayeleri de, hac için ihtiyaç eşyasıdır. (Redd-ül-muhtar)
Mekke’ye yakın olan birinin, hacca gitmesi için zengin olması gerekmez. Hacca gidebilmek için bildirilen ihtiyaç eşyalarının, mutlaka olması şart değildir. Varsa, hacca gitmek için, bunları satmak gerekmez, yoksa satın almak lazım değildir.
Zekât nisabına malik bir zenginin, hacca götürüp getirecek ve evde kalan çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını görecek kadar parası, altını yoksa, hacca gitmesi farz olmaz.
Hac zamanı
Sual: Bir kimsede, hac vakti gelmeden önce, haccın vücub şartları bulunsa, hac kendisine farz olur mu? Yoksa bu şartların hac zamanında mı kendisinde bulunması gerekir?
CEVAP
Vücub şartlarından biri, hac zamanının gelmiş olmasıdır. Hac zamanı, Arefe ve bayram günleri olmak üzere, beş gündür. Yolda geçen zaman da düşünülerek, vücub şartları, bu zaman başında mevcut olan kimsenin, ömründe bir kere hacca gitmesi farz olur. (Seadet-i Ebediyye)
Vücub şartları yoksa
Sual: Dul ve zengin bir anne, oğluna, (Yol masraflarını ben karşılayayım, beraber hacca gidelim) dese, oğlu da gitmese günaha girer mi?
CEVAP
Hayır. Vücub şartlarından biri bulunmayan kimsenin hacca gitmesi farz olmaz. Vücub şartlarını temin etmek lazım değildir. Mesela, hacca gitmesi için, kendisine hediye edilen parayı alması gerekmez.
Haccı geciktirmek
Sual: Hac kendisine farz olan kimsenin, haccı sonraki senelere bırakması caiz midir?
CEVAP
Hayır, caiz değildir. O sene gitmesi farzdır. Gitmezse günah olur. Eğer sonraki senelerde hacca giderse, geciktirme günahı affolur. İmam-ı Muhammed’e ve imam-ı Şafii’ye göreyse, sonraki senelere bırakması caizdir.
Kadına haccın farz olması
Sual: Hanımımın ziynet altınları nisabın üstündedir. Hacca gitmesi farz mıdır?
CEVAP
Hanımlara haccın farz olması için; hacca gidecek veya kendisini götürecek bir mahreminin bulunması şarttır. Götürecek böyle mahremi yoksa hacca gitmez. Vefatından sonra vekil gönderilmesi için vasiyet eder. Mesela, (Yaşarken imkân bulup hacca gidemezsem, ölünce yerime vekil gönderilsin) diye vasiyette bulunur.
Hac ibadetinin eda şartları
Sual: Hac ibadetinin yerine getirilmesi için de belli şartlar var mıdır?
CEVAP
Hac ibadetinin farz olmasından başka, bu ibadeti yerine getirebilmesi için de belli şartlar vardır ki bunlara eda şartları denir ve dört tanedir:
1- Hapsedilmiş veya yasaklanmış olmamak.
2- Hac için gideceği yolun ve hac yerinin selamet ve emniyetli olması lazımdır. Gemi, tren, otobüs veya uçaklardan tehlikeli olan ile gitmek lazım olduğu zaman, hacca gitmek farz olmaz. Eşkıyaların, hacıların canına, malına saldırdığı yıllarda hacca gitmek farz olmaz.
3- Mekke’den üç gün üç gecelik uzak yerlerde bulunan hür kadının hacca gidebilmesi için, üç mezhepte, kocasının veya nikâhı düşmeyen ebedi mahrem akrabasından fasık, mürted olmayan akıllı, büluğa ermiş bir erkeğin beraber gitmesi lazımdır. Bunun yol parasını verecek kadar, kadının zengin olması da lazımdır. Künûz-üd-dekâıkda yazılı Bezzârın bildirdiği hadîs-i şerifte;
(Kadın, yanında bir mahremi olmadan hacca gidemez!) buyuruldu. Zamanımızda fesat çoğaldığı için, nikâhtan ve sütten olan mahrem akraba ile sefere gitmemelidir. Zengin olan kadının, mahremi ile bir kere hacca gitmesine kocası mâni olamaz. Zira zevcin, kocanın farzlara mâni olmaya hakkı yoktur.
4- Kadın, iddet hâlinde yani kocasından yeni ayrılmış olmamaktır.
Haccın vücup şartları
Sual: Bir Müslümana haccın farz olması için, sadece o Müslümanın zengin olması kâfi midir?
CEVAP
Haccın şartları, farzları, vacipleri ve sünnetleri vardır. Bir Müslümana haccın farz olabilmesi için, o Müslümanda, haccın şartlarının tamamının bulunması lazımdır. Haccın Şartları da iki kısımdır. Birinci kısım, Haccın Vücub Şartlarıdır ki İmâm-ı a'zam hazretlerine göre, sekizdir ve şunlardır:
1- Müslüman olmak.
2- Kâfir memleketinde olanın da, haccın farz olduğunu işitmesi lazımdır.
3- Akıllı olmak.
4- Bâliğ, ergenlik yaşına ulaşmış olmak.
5- Hür olup, köle olmamak.
6- Geçim ihtiyacından fazla olarak hacca götürüp getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar, helal parası olmak. Buradaki ihtiyaç da, zekâttaki gibidir. Haram malı olana, hacca gitmek değil, bunları sahiplerine ödemek farzdır. Haram mal ile hacca giden, hac yapmamak azabından kurtulur ise de, hac sevabı kazanamaz. Gasbedilen yerde namaz kılmaya benzer. Böyle kimselerin ibadetlerine mani olmamalıdır. Günahlar ibadetlere mani değildir. Parasının helal olduğunda şüphesi olan, sevap kazanmak için, Yahya Efendi fetvasında yazılı olduğu gibi, bir kimseden ödünç alıp bununla hacca gitmelidir. Borcunu şüpheli parası ile ödemelidir. Müttekiler, her ihtiyaçlarını temin ederken, böyle yapmışlardır.
7- Hac vakti gelmiş olmak. Hac vakti, Arefe ve bayram günleri olmak üzere, beş gündür. Yolda geçen zaman da düşünülerek, vücub şartları, bu zaman başında mevcut olan kimsenin ömründe bir kere hacca gitmesi farz olur. Dâr-ül-islâmda bulunup malı olan kimsenin, hac vakti gelince, kendine hac farz olup olmadığını bilmese de, hacca gitmesi farz olur.
8- Hacca gidemeyecek kadar, kör, hasta, çok ihtiyar ve sakat olmamak.
Sual: Hac yolu, salgın hastalık veya benzeri sebeplerle emniyetli değilse, hac yapmak farz olmaz mı?
CEVAP
Kâbe-i muazzamayı ziyaret etmek, Müslümanlara umumi bir emir değildir. Hac yapacak kimse, hac yapabilme şartlarını haiz olmalıdır. Mesela, zengin olmak, sıhhatli olmak, ayrıca, yolun emniyetli olması, canının ve malının helak edilme korkusu olmaması lazımdır. Yol emniyeti olmaz ise, hacca gitmek farz olmaz.
Hacca niyet eden bir mümin, her şeyden önce, ihlas ile tövbe etmelidir. Üzerinde kul hakları varsa, ödemeli, emanetleri sahiplerine vermelidir. Hacca gidip gelinceye kadar, ailesinin ihtiyacı olan nafakayı hazırlamalıdır. Kâbe-i muazzamaya gidip gelinceye kadar, icab eden yol parasını, helal maldan olarak yanına alması ve kendisine hayırlı yol arkadaşları bulması ve içlerinden huyu en güzel, ilmi ve tecrübesi en çok olanı, emir tayin edip, onun sözlerine itaat etmesi ve onun tedbirlerini yerine getirmesi lazımdır.
Vekilin ihrama girerken emreden kimse için kalb ile niyet etmesi şarttır. Hac borcu olanın, öldükten sonra kendi için hac yapacak vekilin adını bildirerek, vasi olana emretmesi gerekir. Ölü veya ölünün vasi yaptığı yabancı kimse, vârislerden birini, diğer vârisler izin vermedikçe, vekil yapamaz. Bir kimse izin vermeden, başkasını bunun yerine hacca gönderemez. Yalnız vâris, ölen akrabası vasiyet etmemiş, yani hac parası ayırmamışsa, kendine miras kalan parayla, onun yerine hacca gidebilir veya başkasını gönderebilir. Böylece ana babasını hac borcundan kurtarmış olur.
Haccın vacipleri şunlardır:
1- Tavafa hacer-i esved veya hizasından başlamak.
2- İhram yasaklarına uymak.
3- Tavafı yürüyerek yapmak.
4- Arefe günü, akşam ve yatsı namazlarını yatsı vakti girdikten sonra Müzdelife’de cem-i tehir ile kılmak. Hanefi mezhebinde vaciptir.
5- Umre sa’yinin, umre tavafından sonra, henüz tıraş olmadan, ihramlı olarak yapılması vaciptir.
6- Şeytan taşlama, kurban kesme, saç tıraşı vacip olup ayrıca bu sıraya riayet de vaciptir.
7- Tavafı kudumden sonra ve hac ayları içinde olmak şartı ile, Safâ ile Merve tepeleri arasında, yedi kere sa’y etmek, yani, usulü ile yürümek. Tavafsız sa’y sahih olmaz.
8- Arafat’tan dönüşte, Müzdelife de vakfeye durmak.
9- Minâ’da şeytan taşlamak, yani üç gün, temiz taş veya teyemmüm caiz olan şey atmak.
10- İhramdan çıkmadan önce, başın en az dörtte birini ustura ile tıraş ettirmek veya en az üç santim, kendisi veya başkası kırkmak. Berber veya ustura bulamamak özür sayılmaz. Saçsız olan veya başı yaralı olan da usturayı değmeden baştan geçirir. Kadın, saçını tıraş etmez. Makasla biraz keser.
11- Afaki yani Mikât denilen yerlerden daha uzak memleketlerin hacıları, Mekke’den son ayrılacağı gün, tavaf-ı sadr yani tavaf-ı veda yapmak. Hayzlı kadına bu vacip değildir.
12- Arafat’ta, güneş battıktan sonra da, biraz kalmak. Güneş batmadan önce, Arafat meydanından dışarı çıkanın kurban kesmesi lazım olur.
13- Tavafı ziyarette Kâbe-i muazzama etrafında dörtten sonra üç kere daha dönmek.
14- Tavafta abdestsiz veya cünüp olmamak.
15- Üzerindeki elbise temiz olmak.
16- Tavaf yaparken, Hatim denilen yerin dışından dolaşmak.
17- Tavafta Kâbe-i muazzama, sol tarafta kalmak.
18- Tavafı ziyareti, bayramın üçüncü gününün güneş batıncaya kadar yapmak.
19- Tavaf ederken avret yeri kapalı olmak (Kadın için çok mühimdir).
20- Safâ tepesi ile Merve arasında sa’y ederken, Safâ’dan başlamak.
21- Safâ tepesine çıkınca, Kâbe’ye dönüp, tekbir, tehlil ve salâvat getirmek ve dua etmek. Sonra, Merve’ye doğru yürümek. Safâ’dan Merve’ye dört, Merve’den Safâ’ya 3 kere gidilir.
22- Her tavaftan sonra, Mescid-i haram içinde iki rekat namaz kılmak.
23- Şeytan taşlamasını bayram günlerinde yapmak.
24- Tıraşı, bayramın birinci günü ve Harem hududu içinde yapmak.
25- Sa’yı yürüyerek yapmaktır. (İki yeşil direk arasında erkek hızlı, kadın yavaş gider.)
26- Kıran ve temettü hac yapan, şükür kurbanı kesmek.
27- Kurbanı, bayramın birinci günü kesmek.
28- Cima gibi yasak olan şeyler, Arafat’ta durmadan önce yapılırsa, haccı bozar. Bunları Arafat’tan önce yapmamak farzdır. Cimadan başkalarını, ihramdan çıkıncaya, cimaı tavaf-ı ziyareti yapıncaya kadar terk etmek vaciptir.
Bilerek veya bilmeyerek, bir vacibi vaktinde ve yerinde yapmayana ceza lazım olur.
Hastalık, ihtiyarlık veya kalabalık gibi bir özürle terk edince bir şey lazım gelmez. Bir vekile yaptırması lazım olmaz.
Hayzlı, nifaslı kadın Mescid-i harama giremez. Tavaftan başka nüsükleri yapar. Tavafı ziyareti temizlenince yapar.
Her günün nüsükü, sonraki gecesinde de yapılabilir.
Haccın sünnetleri şunlardır:
1- Âfâki olanların hemen mescidi harama giderek tavaf-ı kudum yapmaları. Kâbe’yi görünce tekbir, tehlil ve dua edilir. Erkekler, Hacer-i esvede el ve yüz sürer. Tavaf-ı kudumden sonra ve iki rekat namazdan sonra, Safâ ile Merve arasında sa’y yapılır. Bundan sonra, ihramdan çıkmadan, Mekke şehrinde oturup, terviye gününe kadar, istenildiği miktar, nafile tavaf yapılır. Müfrid olan ve kârin olan hacılar, taş atıp, tıraş oluncaya kadar ihramdan çıkmayacağı için, ihramın yasakladığı şeylerden, her gün sakınmaları lazım olur. Mescid-i haram içinde namaz kılanların önünden geçmek günah değildir.
2- İmamın üç yerde hutbe okumasıdır. Biri Zilhicce ayının yedinci günü Mekke’de; ikincisi dokuzuncu günü, öğle namazı olunca, öğle ve ikindi namazlarından önce, Arafat’ta; üçüncüsü, onbirinci günü, Minâ’da okunur. Arafat’ta hutbe bitince öğle ve hemen sonra ikindi namazı cemaat ile kılınır. İmama yetişemeyen ikindi namazını ikindi vaktinde kılar namazdan sonra imam ve cemaat Mescid-i Nemre’de Mevkıfe kıbleye karşı ayakta veya oturarak vakfeye durur. Cebeli Rahme kayaları üstüne çıkmak ve vakfe için niyet lazım değildir.
3- Arafat’a gitmek için, Mekke’den Terviye [Zilhiccenin sekizinci] günü, sabah namazından sonra çıkmak. [Mekke’den Minâ’ya gidilir].
4- Arefe gününden önceki ve bayramın birinci günü, ikinci ve üçüncü geceleri Minâ’da yatmak. (Üçüncü gece ve günü Minâ’da kalmak mecburi değildir.)
5- Arafat’a gitmek için, Minâ’da, güneş doğduktan sonra yola çıkmak.
6- Arefe gecesi Müzdelife’de yatmak. Arafat’tan Müzdelife’ye gelip, burada, yatsı vakti olunca, akşam ve yatsı namazları birbiri ardınca, cemaat ile kılınır. Akşam namazını Arafat’ta veya yolda kılanın, yatsının vakti çıkmadan Müzdelife’ye gelirse, burada tekrâr cemaat ile veya yalnız olarak, yatsı ile birlikte kılması lazımdır.
7- Müzdelife’de, vakfeye, fecr ağardıktan sonra durmak. Gece Müzdelife’de yatıp, fecr açılırken, sabah namazını hemen kılıp, sonra, Meş’arilharam denilen yerde, ortalık aydınlanıncaya kadar, vakfeye durulur. Güneş doğmadan önce, Minâ’ya hareket edilir. Yolda Muhasser denilen vâdide durmamalıdır. Burası Eshâb-ı fil durak yeridir.
8- Minâ’ya gelince Mescid-i hif’e en uzak olan ve Cemre-i Akâ’be denilen yerde, sağ elin baş ve şehadet parmakları ile, iki buçuk metreden veya daha uzaktan, Cemre yerini gösteren duvarın dibine nohut kadar yedi taş atılır. Duvarın üstüne veya insana, hayvana çarptıktan sonra dibine düşerse caiz olur. Ertesi fecre kadar caiz ise de, o gün öğleden önce atmak sünnettir. Sonra, hiç durmadan buradan gidilip, isterse kurban keser. Çünkü seferi olana kurban kesmek vacip değildir. Seferi olan hacıların, müfrid oldukları zaman kurban kesmeleri vacip değildir. Kurbandan sonra tıraş olur ve ihramdan çıkar. Bayramın birinci günü Minâ’da olanlar ve bütün hacılar, bayram namazı kılmaz. Sonra, o gün veya ertesi gün veya daha ertesi gün Mekke ye gidip Mescid içinden niyet ederek Tavaf-ı ziyaret yapar. Buna Tavaf-ül ifâda da denilir. Tavafı ziyareti ve tıraşı bayramın üçüncü günü güneş battıktan sonraya bırakmak mekruhtur ve kurban kesmek lazım olur. Yalnız baygın olan kişinin yerine başkası tavaf yapılabilir. Tavafı ziyarette Reml ve Sa’y yapılmaz. Tavaf namazından sonra Minâ’ya gelir.
Öğle namazını Mekke’de veya Minâ’da kılar. Bayramın ikinci günü, öğle namazından sonra Minâ’da hutbe okunur. Hutbeden sonra, üç ayrı yerde, yedişer taş atılır. Mescid-i Hif’e yakın olandan başlanır. Üçüncü günü de böyle yedişer taş atılır ki, hepsi kırk dokuz taş olur. Bunları öğleden önce atmak caiz değil veya mekruhtur. Üçüncü günü güneş batmadan önce, Minâ’dan ayrılır. Dördüncü gün de Minâ’da kalıp, fecrden güneşin gurubuna kadar dilediği zaman yirmi bir taş atmak müstehabdır.
Dördüncü günü fecre kadar Minâ’da kalıp taş atmadan ayrılırsa, koyun kesmek lazım olur. Birinci ve ikinci yerlerinden taş attıktan sonra, kollar omuz hizasına kaldırılarak ve el ayaları semaya ve kıbleye çevrilerek dua edilir. Atılacak yetmiş taş, Müzdelife’de veya yolda toplanır. Hayvan üstünde taş atmak caizdir. Tavaf-ı sadr) dan sonra, zemzem suyu içilir. Kâbe’nin kapı eşiği öpülür. Göğüs ve sağ yanak Mültezem denilen yere sürülür. Sonra, Kâbe perdesine yapışıp, bildiği duaları okur. Ağlayarak Mescid kapısından dışarı çıkar.
9- Arafat’ta, vakfeden önce gusletmek.
10- Minâ’dan Mekke’ye son dönüşte, önce Ebtah denilen vadiye gelip, burada bir miktar durmaktır. Buradan Mekke’ye gelip dilediği kadar kalır.
11- Hacca giderken, muhtaç olmayan ana, babadan, alacaklılardan, kefilinden izin almak sünnettir. Ana baba muhtaç ise, izinsiz gitmek haramdır. Nafaka bırakmadı ise, hanımından izinsiz gitmesi de haram olur. Mekke şehrine Mu’alla kapısından, Mescide Babüsselam’dan ve gündüz girmek müstehaptır.
İhramla ilgili sünnetler:
1- İhrama girerken gusletmek veya abdest almak.
2- İhrama girmeden önce 2 rekat namaz kılmak.
3- Erkekler izar ve rida denilen iki parça örtüye sarınmak.
4- İhramlı bulunduğu sürede her fırsatta telbiye söylemek.
5- Telbiyeyi her başlayışta 3 defa tekrarlamak.
6- Telbiyeden sonra salevat-ı şerife, salevattan sonra dua ve niyazda bulunmak.
Mekke ve Kâbe ile ilgili sünnetler:
1- Mekke’ye mümkünse gündüz girmek (müstehaptır)
2- Mekke’ye girmeden önce mümkünse gusletmek veya abdest almak.
3- Kâbe’yi görünce dua etmek.
4- Kâbe’nin önüne gelince tekbir ve tehlil getirmek.
5- Mültezem’de yüzü ve göğsü Kâbe duvarına yapıştırıp, dua ve niyazda bulunmak.
Tavaf ile ilgili sünnetler:
1- Tavafa başlarken Hacer-i Esved’in hizasına Rükn-i Yemâni cihetinden doğru gelmek.
2- Tavafa başlarken ve her şavtın sonunda Hacer-i Esved’i istilam etmek.
3- Sonunda sa’y yapılacak tavaflarda erkekler ıstıba ve remel yapmak.
4- Bütün şavtları ard arda (ara vermeden) yapmak.
5- Nafile tavafı çok yapmak.
6- Tavaf esnasında zikir, tehlil ve dua yapmak.
7- Ziyaret tavafını bayramın ilk günü yapmak.
8- Ziyaret tavafını şeytan taşlama, kurban ve tıraştan sonra yapmak.
Sa’y ile ilgili sünnetler:
1- Tavaf bitince ara vermeden sa’ye başlamak.
2- Sa’ye giderken Hacer-i Esved’i istilam etmek.
3- Safâ ve Merve’de Kâbe görülebilecek kadar yükseğe çıkıp, Kâbe’ye dönerek tekbir, tehlil ve dua etmek.
4- Erkekler yeşil renkle ışılandırılmış sütunlar arasıda hervele yapmak, diğer yerlerde ise yavaş yürümek.
5- Bütün şavtları ara vermeden yapmak.
6- Sa’yı abdestli yapmak.
7- Sa’y esnasında tekbir, tehlil ve dua yapmak.
Arafat ve Vakfe ile ilgili sünnetler:
1- Arafat’a arefe günü güneş doğduktan sonra Minâ’dan hareket etmek.
2- Öğle ve ikindi namazlarını cem-i takdim ile kılmak.
3- Zevalden sonra vakfe için mümkünse gusletmek veya abdestli bulunmak.
4- Vakfeyi Cebel-i Rahme eteklerinde yapmak.
5- Gün boyuca telbiye, zikir, tekbir, tehlil, tesbih salevat, namaz ve dua ile meşgul olmak.
Müzdelife ve Vakfesi ile ilgili sünnetler:
1- Arafat’tan arefe günü güneş battıktan sonra Müzdelifeye sükunetle ağır ağır inmek ve Müzdelife’de “Meş’ar-i Haram” civarında gecelemek.
2- Sabah namazını erken kılmak.
3- Vakfeyi ortalık iyice aydınlanıncaya kadar sürdürmek.
Minâ ve şeytan taşlama ile ilgili sünnetler:
1- Bayram sabahı ortalık iyice aydınlandıktan sonra, güneş doğmadan Müzdelife’den hareket edip, Minâ’ya gelmek.
2- Vakit geçirmeden büyük şeytanı taşlamak.
3- Taşlama yaparken Mekke’yi sola, Minâ’yı sağ tarafa almak.
4- Taşları yaklaşık 3,5 - 5 m uzaktan atmak.
5- İkinci ve Üçüncü Bayram günlerinde taşları küçük- orta- büyük şeytan sırası ile atmak.
6- Küçük ve orta şeytana taş attıktan sonra dua etmek. Büyük şeytan taşlandıktan sonra hemen ayrılmak.
7- Taşları Bayramın ilk günü öğleden önce, diğer günlerde ise öğleden sonra güneş batmadan önce atmak.
8- Minâ’da Mekke’ye dönmekte acele edenler, bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce Minâ’dan ayrılmalı.
Saçların kesilmesi ile ilgili sünnetler:
1- Erkeklerin saçlarının tamamını tıraş etmesi veya tamamını kısaltması.
2- Tıraşı ziyaret tavafından önce yapmak.
Zemzemle ilgili sünnetler:
1- Veda tavafını yapıp tavaf namazını kıldıktan sonra bol bol zemzem içmek ve dökülmek.
2- Zemzemi Kâbe’ye karşı ayakta ve Beytullaha bakarak içmek.
Sual: Haccın sünnetlerini yapamayana, ceza gerekir mi?
Cevap: Haccın sünnetini yapmayana ceza lazım gelmez, mekruh olur, sevabı, azalır.
Haccın farzları üçtür. Biri yapılmazsa hac sahih olmaz.
1- Haccı ihramlı yapmaktır.
2- Vakfeye durmak.
(Arefe günü, Arafat’ın, Vadi-yi Urene denilen yerinden başka herhangi bir yerinde, öğle ve ikindi namazlarından sonra vakfeye durulur.)
3- Kâbe-i Muazzamayı Tavaf-ı Ziyaret etmektir.
Tavaf, Mescid-i Haram içinde Kâbe-i Muazzama etrafında dönmek demektir. Dördü farz, üçü vacip olmak üzere yedi kere dönülür. Zemzem kuyusunun ve Makam-ı İbrahim’in dışından dolaşarak da tavaf etmek caizdir.
Kadınlar tavafta, Kâbe’ye yaklaşmamaları efdaldir. Kadına dokunmak ihtimali çok ise, Şafii’lerin Hanefi’yi veya Maliki’yi taklit etmesi lazım olur.
Tavafı mescid dışından yapması caiz değildir. Tavafa niyet etmek de, ayrıca farzdır. Tavaf-ı ziyareti Arafat’tan sonra da yapmak da farzdır.
Tavaf ederken ve sa’y ederken, ezan okunursa, bunlar bırakılıp, namazdan sonra tamamlanır.
Haccın farz olmasının şartları
Sual: Bir kimseye haccın farz olması için, o kimsede ne gibi şartların bulunması gerekir?
Cevap: Bir kimseye haccın farz olması için, haccın vücub şartları diye bildirilen şartların o kimsede bulunması lazımdır ki bunlar sekiz tanedir:
1- Müslüman olmak.
2- Kâfir memleketinde olanın da, haccın farz olduğunu işitmesi lazımdır.
3- Akıllı olmak.
4- Büluğ çağında olmak, ergenliğe ulaşmak.
5- Hür olmak, köle veya hapiste olmamak.
6- Geçim ihtiyacından fazla olarak hacca götürüp getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar, helal parası olmak. Haram malı olana, hacca gitmek değil, bunları sahiplerine ödemek farzdır. Haram mal ile hacca giden, hac yapmamak azabından kurtulur ise de, hac sevabı kazanamaz. Bu durum, gasbedilen yerde namaz kılmaya benzer. Böyle kimselerin ibadetlerine mâni olmamalıdır. Zira günahlar ibadetlere mâni değildir. Parasının helal olduğunda şüphesi olan, sevap kazanmak için, Yahya Efendi fetvasında yazılı olduğu gibi, bir kimseden ödünç alıp bununla hacca gitmelidir. Borcunu şüpheli parası ile ödemelidir.
7- Hac vakti gelmiş olmak. Hac vakti, Arefe ve bayram günleri olmak üzere, beş gündür. Yolda geçen zaman da düşünülerek, vücub şartları, bu zaman başında mevcut olan kimsenin ömründe bir kere hacca gitmesi farz olur.
8- Hacca gidemeyecek kadar, kör, hasta, çok ihtiyar ve sakat olmamak.
Haccın farzı üçtür
Sual: Namazda olduğu gibi, hac ibadetinin de mutlaka yerine getirilmesi gereken farzları var mıdır?
Cevap: Namazın, orucun farzları olduğu gibi, haccın da farzları vardır ve üçtür. Bu üç farzdan biri yapılmazsa hac sahih olmaz. Bu farzlar şunlardır:
1- İhramdır. İhram, niyet ile birlikte zikir yani telbiyeden ibaret olup, bazı şeyleri kendine yasak etmektir. Namazda iftitah tekbiri gibidir. Alameti, peştamal gibi, iki beyaz bez olup, biri belden aşağı sarılır, öteki, omuzlara sarılır. İple bağlanmaz, düğümlenmez. Bunun için kuşanılan bu iki beze ihram denildi. Tavafa başlarken, ihramın ortasını sağ koltuk altından geçirip, iki ucunu sol omuz üstüne getirmek sünnettir.
2- Arefe yani Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arafat'ın, Vâdi-yi Urene denilen yerinden başka herhangi bir yerinde Vakfeye durmak. Herkes, ehil olan imama karşı ayakta durup, ayakta duramazsa, oturup imamın duasını dinler. Sonra, oturabilir, yatabilir. Hacca geç giden bir kimse, doğru Arafat'a gider ve Tavâf-ı kudûm yapması lazım olmaz. Zilhiccenin dokuzuncu yani Arefe günü Arafat'ta bulunmayan veya Arafat'tan geçmeyen, hacı olmaz.
3- Kâbe-i muazzamayı Tavâf-ı ziyaret etmektir. Tavaf, Mescid-i haram içinde, Kâbe-i muazzama etrafında dönmek demektir. Dördü farz, üçü vacib olmak üzere yedi kere dönülür. Zemzem kuyusunun ve Makâm-ı İbrâhîm'in dışından dolaşarak da tavaf etmek caizdir. Kadınların tavaf ederken, Kâbe'ye yaklaşmamalarının efdal olduğu Eşbâhda yazılıdır. Abdestin bozulma ihtimali çoksa, Şafiilerin Hanefi veya Malikiyi taklit etmesi lazım olur. Tavafı mescit dışından yapmak caiz değildir. Tavafa niyet etmek, ayrıca farzdır. Tavâf-ı ziyareti, Arafat'tan sonra yapmak da farzdır. Tavaf ederken ve sa'y ederken, ezan okunursa, bunlar bırakılıp, namazdan sonra tamamlanır.
Haccın edepleri şunlardır:
1- Hac yolculuğu için dinine, ilmine güvenilir salih kimselerle istişare etmeli.
2- Bilhassa hac yolculuğu esnasında gösterişten sakınmaya çalışmalı.
3- Varsa, kul borcunu ve kul hakkını ödeyerek onlarla helalleşmeli.
4- Tanıdıkları ile, arkadaşları ile helalleşip onların dualarını talep etmeli.
5- Dargın olduğu müslüman varsa, barışmalı.
6- Bir şeyi başkası görsün, başkası işitsin diye yapmaktan, övünmekten sakınmalı.
7- Şüpheli olmayan tam helal para ile hacca gitmeli.
8- Hacca giderken, din ve dünya işlerinde yardımcı olacak arkadaşlar bulmalı.
9- Aile fertlerinin nafakasını noksansız temin edip gitmeli.
10- Bilhassa hac yolunda Allahü teâlâdan daha fazla korkmalı.
11- Allahü teâlânın ismini çok zikretmeli.
12- Öfkelenmemeye dikkat etmeli, vakarlı olmaya çalışmalı.
13- Lüzumsuz konuşmayı ve boş şeyleri terk etmeye çalışmalı.
14- Hacla ilgili hususları iyi öğrenmeli.
15- Hac esnasında alışveriş ve ticaret yapmaktan uzak kalmaya çalışmalı.
16- Perşembe günü çıkamazsa, Pazartesi günü yola çıkmalı.
17- Hep abdestli durmaya gayret etmeli.
18- Evinden çıkmadan önce iki rekat nafile namaz kılmalı.
19- Hac veya umreden dönünce, iki rekat nafile namaz kılmalı. [Kaza borcu olan kaza kılmalı]
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
1- Harem-i şerife girerken sadaka verilmeli. (Mümkün olur ise her görülen fakire)
2- Sâfa ve Merve tepelerinin ortasına kadar çıkılmalı.
3- Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimize selam sırası şöyle olmalı:
Esselâmü aleyke, ya Resulallah
Esselâmü aleyke, ya Nebiyallah
Esselâmü aleyke, ya Habiballah